Avukatım,

Ben işim nedeniyle …… Bankası’ndan çek karnesi almış ve kullanmıştım. Kullandığım çeklerden biri, alacaklım tarafından takasa verilmiş. Ama aslında ben çek bedelini hesabıma yatırmış olmama rağmen, bankam neden bilmiyorum çekimi karşılıksız diye damgalamış. Alacaklım beni aradığında ben de bankamı aradım ve benden özür dileyerek bir hata yapmış olduklarını ve hemen alacaklıma ödeme yapacaklarını söylediler. Hatta ertesi gün bankaya alacaklımla beraber gittik. Şube müdürü memurunun bir hatasından kaynaklandığını söyledi ve gerekli düzeltmeyi yaptık dedi. Benim içim gayet rahattı. Bu dediğim olay 2009 yılında gerçekleşti. Şimdilerde oğlumu eğitim için yurtdışına gönderme telaşındayım. Bir miktar paraya ihtiyacım oldu ve ihtiyaç kredisi almak için bir bankaya başvurdum. Ama Merkez Bankası’nın kara listesinde olduğumu söylediler. Bunun üzerine sürekli çalıştığım bankanın müdürü ile görüştüğümde o da istediğim kadar kredi veremeyeceklerini, çünkü kara listede olduğumu, kendi yetkisini kullanarak ancak bir miktar kredi verebileceğini söyledi. Vereceği kredi de benim işimi görmeme yetmiyor. Müdürün bana dediğine göre şuan kredi kartı bile istesem verilmezmiş. Hatta mevcut kartımın limiti bile arttırılmazmış. Benim merak ettiğim şu. Bir banka memurunun hatasını neden ben bu kadar ağır ödemek zorundayım. Bu olay aynı zamanda benim bankalardaki itibarımı da zedeledi malum. Ben bu bankadan tazminat alamaz mıyım?

Merhaba;

Maalesef talihsiz bir olay yaşamışsınız. Benzer bir davaya bakmamış olmakla birlikte ben yaşamak zorunda kaldığınız bu mağduriyet nedeniyle tazminat talep edebileceğinizi düşünüyorum.

Neticede bankanın bu hatası kanaatimce sizin kişilik haklarınıza bir saldırı niteliğindedir. Neticede sizin de belirtmiş olduğunuz gibi her şeyden önce ticari itibarınız zedelenmiş ve finans kurumları nezdinde kredi risk notunuz da yükselmiştir. Nitekim böyle olduğu için de talep ettiğiniz krediyi bile alamamışsınız. Bu yönü ile zararınız manevi zarardır.

Ayrıca kredi alamamanız nedeniyle ivedilik gerektiren bir harcamanızı da yerine getiremediyseniz, maddi bir zararınızın dahi olduğu söylenebilir. Bu koşullarda hem maddi ve hem de manevi zararınızın tazminini, tabi ki zararınızı ve miktarını (özellikle maddi zarar yönünden) kanıtlamanız şartıyla, bankadan talep edebilirsiniz. Bankalar ayrıca birer tacirdir ve Türk Ticaret Kanunu, tacir sıfatını taşıyan kişilere normal vatandaşlar için getirilen özen yükümlülüğünden çok daha ağır yükümlülükler getirmektedir. Hal böyle iken bankanın işbu zararlarınızı tazmin yükümlülüğünden kurtulamayacağı muhakkaktır.

Ayrıca banka, hata tamamen memurumuzun hatası diyerek, çalışanının verdiği zararın sorumluluğunu almaktan da kaçamayacaktır. Borçlar Kanunu’nun getirdiği objektif özen yükümlülüğü ilkesince, banka tüzel kişiliği, çalışanının hukuka aykırı ve ağır kusurlu olarak verdiği zarardan kusuru olmasa bile sorumlu olacaktır. Sizin zararınızı tazmin ettikten sonra memuruna rücu etmek hakkı bulunmak kaydıyla, talep ettiğiniz tazminatı ödemelidir.

Bir diğer yönüyle talebiniz zamanaşımı def’i ile karşılaşır mı diye de düşündüm. Zira yeni Borçlar Kanunumuz uyarınca haksız fiile dayanan tazminat talepleri, mutazarrırın haksız fiili ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacaktır. Ancak siz Merkez Bankası Risk Listesi’nde olduğunuzu henüz yeni öğrenmişsiniz. Her ne kadar tazmini gerektirir olay 2009’da gerçekleşmişse de; burada da haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek 10 yıllık zamanaşımının geçerli olacağını, bu sürenin henüz geçmemiş olduğunu ve kredi talebinizin ret edildiği tarihten itibaren Banka Tüzel Kişiliği aleyhine açacağınız bir tazminat davası ile zararlarınızı talep edebileceğinizi düşünüyorum. Haklı talebinizin Yüce Yargı tarafından en kısa sürede hükme bağlanmasını dilerim. İyi günler..